Kayısının Sağlığa Faydaları
Kabızlık: Kabızlık dışkının kuruyup sertleşmesi nedeniyle oluşur. Normalden daha sert olan dışkı bağırsaklardan daha zor geçer ve vücuttan atılması zorlaşır. Bazı ilaçlar kabızlığa neden olabilir ancak kabızlığın başlıca nedeni kötü beslenme alışkanlıklarıdır. Eğer yeterince su içmiyorsanız, kötü besleniyorsanız (fast-food, konserve gıdalar..vb) ve almanız gereken besin lifini almıyorsanız kabızlık riski yükselir. En çok besin lifi içeren meyveler arasında yer alan kayısı hem kabızlığı önlemek hem de kabızlığın tedavisi için önerilmektedir.
1 adet orta boy kayısı yaklaşık 1 gram besin lifi içerir ve bu miktar günlük besin lifi ihtiyacının %3’üne denk gelir. Dışkıyı yumuşatarak bağırsaklardan geçişini kolaylaştıran besin lifi sağlıklı bir sindirim sistemi için son derece önemlidir. Besin lifi sadece kabızlığın geçmesine değil aynı zamanda kötü kolesterolün düşürülmesine de yardımcı olur. Sık sık kabızlık sorunu yaşıyorsanız kayısı dışında lif bakımından zengin ahududu, yaban mersini, armut, greyfurt ve erik gibi meyveleri daha çok tüketmelisiniz.
Kemik Sağlığı: Kayısı sağlıklı kemik gelişimi ve kemik yapısının korunması için gerekli olan vitamin ve minerallerin çoğunu içermektedir. Belki tek başına kemikleri korumak için yeterli değildir ancak kemik sağlığının ön planda olduğu bir beslenme programı uyguluyorsanız kayısıyı yemeniz gereken meyveler listesine ekleyebilirsiniz. Kemikler için önemli kalsiyum, fosfor, manganez, demir ve bakır mineralleri bakımından zengin olan kayısı osteoporoz gibi kemik hastalıklarından korunmak için önerilen meyvelerden biridir.
Kalp Sağlığı: Bitki kaynaklı gıdalara özgü (polifenolik antioksidanlar) flavonoid ve diğer antioksidanlar bakımından zengin olan kayısı kalp hastalıkları dahil olmak üzere pek çok ciddi hastalığın görülme riskini artıran “oksidatif stresi” dengeler. Ayrıca bu antioksidanlar vücudumuz tarafından kılcal damar duvarlarının yapısını muhafaza etmek için kullanılırlar.
Göz Sağlığı: Kayısıya rengini veren karotenoid ve lütein üzerine yapılan araştırmalar bu pigmentlerin göz sağlığının korunmasına yardımcı olduğunu ve yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarının riskini düşürdüğünü ortaya koymaktadır. C vitamini bakımından zengin olan kayısı ve greyfurt, portakal, çilek, yeşil yapraklı sebzeler, Brüksel lahanası gibi meyve ve sebzeleri daha çok yemeniz katarak, sarı nokta hastalığı (makular dejenerasyon) gibi hastalıkların görülme ihtimalini önemli oranda azaltacaktır.
İltihap: Sadece bitkisel besinlerde bulunan kateşinler (catechins) bakımından zengin olan kayısı (1 adet kayısı 4-5 gram kadar kateşin içerir) bu özelliği ile romatizma, bronşit gibi iltihaplı hastalıkların tedavisine yardımcı olabilir. Yapılan araştırmalar kateşinlerin iltihabın kritik adımlarından biri olan cyclooxygenase-2 (cox-2) enziminin aktivitesini baskıladığını ortaya koymaktadır. Ancak bu araştırmaların sayısı henüz yeterli düzeyde değildir ve kayısının bu faydası hakkında daha çok bilgi için insanların katılımıyla yapılacak bilimsel çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Potasyum: Vücut fonksiyonlarının devam edebilmesi için kritik bir mineral ve elektrolit olan potasyum vücutta sıvı dengesinin sağlanmasına, kalp ritminin korunmasına, kasların hareket etmesine, sinir sisteminin doğru çalışmasına ve böbreklerin kanı filtrelemesine yardımcı olur. 1 adet kayısı günlük potasyum ihtiyacının %3’ünü karşılar ve bu önemli mineral için oldukça sağlıklı bir kaynaktır.
Demir: Eksikliğinde halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, ağız içi yaraları, saç ve cildin solgunlaşması gibi belirtiler görülen demir minerali kanın tüm dokulara ve organlara oksijen taşımasını sağlayan kırmızı kan hücresi üretiminde kullanılır. Demir içeren meyve ve sebzeler arasında ilk sıralarda yer alan kuru kayısının 100 gramı 6 mg demir içerir ve bu miktar günlük olarak alınması önerilen demir miktarının %35’ine denk gelmektedir. Demir eksikliği yaşıyorsanız kuru kayısı dışında kurutulmuş domates, taze maydanoz, ıspanak, yeşil zeytin ve kuru üzümü beslenme listenize ekleyebilirsiniz.
Kayısının Diğer Faydaları
Kayısı yağı cilt tarafından hızlı emilir ve emildikten sonra cildi yağlı bırakmaz. Egzama kaşıntısı gibi cildi tahriş eden sorunlara karşı kayısı yağı kullanabilirsiniz.
Kayısının ateş düşürücü etkisi vardır ve soğuk algınlığı gibi ateşli hastalıkların tedavisine yardımcı besinler arasındadır.
1 adet kayısı 17 kalori içerir. Kalorisi en düşük meyve değil belki ancak besin lifi bakımından zengin olduğu için öğün aralarında 2-3 adet kayısı yiyerek tokluk sürenizi uzatabilirsiniz.
Kayısı yağı kullanarak hazırlayacağınız yüz maskeleri cildin elastikiyetini korumasına yardımcı olur ve kırışıklık oluşumunu geciktirir.
Hassas bir cildiniz varsa ve kimyasal maddeler içeren nemlendirici kremler kullanamıyorsanız A ve C vitaminleri içeren, aynı zamanda etkili bir nemlendirici olan kayısı yağını deneyebilirsiniz.
Saça pek çok faydası bulunan oleik ve linoleik asitler bakımından zengin kayısı yağını yıpranmış saçları yumuşatmak için kullanabilirsiniz.
Saç derisinin aşırı kurumasına neden olan sedef, egzema, kepek gibi sorunlar için kayısı yağını deneyebilirsiniz. Saç derinize kayısı yağıyla masaj yaptığınızda A ve E vitaminleri ile cildin yenilenmesine yardımcı olarak saç derisini derinlemesine nemlendirecektir.
Kayısının Besin Değerleri
100 gram çiğ kayısı;
- 48 kalori
- 2 gr besin lifi
- 9 gr şeker
- 0.4 gr yağ
- 86.4 gr su
- 1926 IU A vitamini (günlük ihtiyacın %39’u)
- 10 mg C vitamini (günlük ihtiyacın %17’si)
- 0.9 mg E vitamini (günlük ihtiyacın %4’ü)
- 3.3 mcg K vitamini (günlük ihtiyacın %4’ü)
- 0.6 mg B3 vitamini (günlük ihtiyacın %3’ü)
- 0.1 mg B6 vitamini (günlük ihtiyacın %3’ü)
- 9 mcg B9 vitamini (günlük ihtiyacın %2’si)
- 13 mg kalsiyum (günlük ihtiyacın %1’i)
- 0.4 mg demir (günlük ihtiyacın %2’si)
- 10 mg magnezyum (günlük ihtiyacın %2’si)
- 23 mg fosfor (günlük ihtiyacın %2’si)
- 259 mg potasyum (günlük ihtiyacın %7’si)
- 0.2 mg çinko (günlük ihtiyacın %1’i)
- 0.1 mg bakır (günlük ihtiyacın %4’ü)
- 0.1 mg manganez (günlük ihtiyacın %4’ü) içerir.
Bu rakamlar 4 yaş üstü için önerilen günlük 2000 kalorilik beslenme programına göre oluşturulmuştur. Kişinin yaşı, cinsiyeti ve sağlık koşullarına bağlı olarak günlük olarak alması gereken vitamin ve mineral oranları değişebilir.